Köşe Yazıları

Çocuklara Filistin’i Anlatmak: Vicdanın, Merhametin ve Adaletin Diliyle


Son günlerde okullarımızda “Filistin Farkındalık Etkinlikleri” yapılıyor. Çocuklar, masum bir halkın yaşadığı acıları resimlerle, şiirlerle, duygularıyla ifade etmeye çalışıyorlar. Bu etkinliklerin amacı, bir coğrafyanın siyasetini değil, insanlığın ortak vicdanını çocukların kalbine taşımak.

Ama işte tam da bu noktada en önemli soru karşımıza çıkıyor:
Filistin’de yaşananları çocuklarımıza nasıl anlatalım?

  1. Çocuğun Diliyle Konuşmak

Bir çocuğa savaşın acısını, bombaların sesini, yıkılan evleri doğrudan göstermek, onun ruhunda derin yaralar bırakabilir. Bu yüzden “savaş” kelimesinden önce “barış” kelimesini öğretmek gerekir.
Bir anne, baba ya da öğretmen olarak çocuğa şöyle diyebiliriz:

“Bazı yerlerde insanlar kavga ediyor, bazı çocuklar bizim gibi oyun oynayamıyor. O yüzden biz burada barışı korumak, paylaşmayı öğrenmek ve dünyayı güzelleştirmek için çabalıyoruz.”

Yani çocuklara acıları değil, merhameti öğretelim.

  1. Empatiyi Canlı Tutmak

Bir çocuğa Gazze’deki bir çocuğun durumunu anlatmanın en doğru yolu, onu korkutmak değil; empati kazandırmaktır.

Bir etkinlikte çocuklara “Senin oyuncağın olmasa ne hissederdin?”, “Bir gün okula gidemezsen ne olurdu?” gibi sorular sormak, onları düşünmeye ve hissetmeye yönlendirir.
Bu sayede çocuklar “bizim gibi olmayan” değil, “bizim kadar değerli olan” çocukları anlamaya başlar.

  1. “Biz ne yapabiliriz?” Sorusunu Sormalı

Çocuklar çaresizliği değil, umudu duymalı.
Filistin’deki çocuklar için dua etmek, onlara mektup yazmak, resim çizmek ya da okulda bir bağış kampanyasına destek olmak; çocuklara “dünya iyi insanlarla değişir” duygusunu kazandırır.

Bir öğretmen veya ebeveyn, çocuklara “bizim de yapabileceğimiz şeyler var” diyebilmeli. Çünkü çocukların kalbinde yardım etme duygusu filizlendiğinde, dünyada kötülüklerin kökü kurumaya başlar.

  1. Müfredatın Ötesinde Vicdan Eğitimi

Okullar bilgi verir, ama vicdanı aile ve öğretmen birlikte inşa eder.
Bu yüzden Filistin konusunu işlerken sadece tarihsel olaylardan değil, adalet, dayanışma, insanlık gibi kavramlardan da bahsetmek gerekir.
Bir çocuğa “orada haksızlığa uğrayan insanlar var, biz de adaleti savunmayı öğrenmeliyiz” dendiğinde, siyaset değil insanlık anlatılmış olur.

  1. Sessizlikle Öğretmek

Bazı konular anlatılmaz, hissedilir.
Bazen sadece bir dakikalık sessizlik, bir şiir, bir dua, bir resim; yüzlerce cümleden daha güçlü anlatır gerçeği.
O yüzden çocuklarla birlikte durup sessizce düşünmek, empatiyi içselleştirmelerini sağlar.

Bugün Gazze’yi konuşmak, sadece bir ülkenin değil, insanlığın ortak yarasını konuşmaktır.
Bu konuyu çocuklara anlatırken amacımız kin değil, insanlık duygusunu büyütmek olmalı.
Çocuklarımızın kalbine merhameti ekersek, geleceğin dünyasında savaş değil, barış yeşerir.

Ve belki bir gün bir çocuğumuz, “Öğretmenim, ben büyüyünce dünyada kimse üzülmesin diye çalışacağım” derse, işte o zaman gerçekten başarmış oluruz.

Eğitim Koçu Betül Mülayim

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu