Sivas’ın Unutulmaz Aşkı: Celal Oğlan

104 kıtalık ağıtla yazıldı, türküye dönüştü: Celal Oğlan’ın efsanevi aşkı

Sivas’ın tarihinin dillere destan aşk hikayelerinden biri, “Celal Oğlan” türküsüyle anlatılıyor. Bu hikaye, 1940’lı yıllarda Altınyayla ilçesinde yaşayan Celal Kulmaç ve nişanlısı Döndü arasındaki aşkın ölümsüz izlerini taşıyor.

Celal Kulmaç, nikah işlemleri için Şarkışla ilçesine gitmek üzere yola çıktı. Ancak soğuk hava şartları onu etkiledi ve eve döndüğünde hastalandı. Celal, düğününden sadece bir gün önce yaşamını yitirdi. Nişanlısı Döndü ise büyük bir acı ve üzüntü içinde kaldı. Sevdiği Celal için 104 kıtalık bir ağıt yakarak duygularını ifade etti.

Evlerinin önü yonca, Yonca kalkmış dam boyunca, Bu yoncayı kim biçecek, Celal oğlan olmayınca, Celal oy oy yavrum oy oy, Evlerinin önü kare, Selam söylen Celal yâre, Nişanlısını eller almış, Bulunmaz mı buna çare? Celal oy oy yavrum oy oy

Döndü’nün yaktığı bu ağıt, zaman içinde türkü haline dönüştü ve günümüzde birçok kişi tarafından bilinir hale geldi. Bu türkü, büyük bir aşkın sözlere dökülmüş hali olarak kalplerimize dokunuyor.

Celal Oğlan’ın Kardeşi Karabey Kulmaç ise olayı şu sözlerle anlatıyor:

Kardeşim nişanlıydı, Şarkışla ilçesine muayene olmaya gitti. Muayene olmadan düğün yaptırmıyorlardı. Muayene olduktan sonra Hanlı köyünün oralara geldiler. Şarkışla ilçesinde de hamamcı olmuş yıkanamamış. Yolda gelirken ırmaktan yıkanmış. Yürüyerek gelirken terlemiş, soğumuş teri. Ondan sonra hastalandı kalkamadı daha. Bayrağı kalkacaktı. 3-5 gün yatırdılar. Düğün günü vefat etti. Kardeşim Celal öldükten sonra nişanlısı Döndü ağıt yaktı.”

Celal Oğlan’ın hikayesi, aşkın ve bağlılığın en dokunaklı örneklerinden biri olarak hafızalarda kalırken, bu unutulmaz türkü onun sonsuz sevgisini ve Döndü’nün acısını yansıtmaya devam ediyor.