
Mevsimlik Çocuklar ve Erişilebilir Eğitim
Her sonbahar, Türkiye’nin farklı bölgelerinde binlerce çocuk, okul yerine tarlalara gidiyor. Aileleriyle birlikte göç eden bu çocuklar, bir eğitim yılını daha eksik tamamlıyor. Millî Eğitim Bakanlığı, bu yıl bu tabloyu değiştirmek için “telafi ve gelişim kursları” başlattı. Bu girişim, eğitimde fırsat eşitliği açısından umut verici bir adım.
Ancak mesele sadece kurs açmak değil. Bu çocukların en temel ihtiyacı “devamlılık”. Çünkü eğitim bir süreçtir; kopukluk, sadece öğrenmeyi değil özgüveni de zedeler. Okula dönemeyen bir çocuğa sadece bilgi değil, aidiyet duygusu da kazandırmak gerekir.
Eğitimde fırsat eşitliği; herkesin aynı sırada oturması değil, herkesin kendi şartlarında eşit şansa sahip olmasıdır. Mevsimlik tarım işçisi çocuklar için bu şans, bazen bir çadır okul, bazen bir gönüllü öğretmen, bazen bir telafi kursu demektir.
Bu çocuklar eğitimde “risk grubu” değil, “umut grubu” olarak görülmelidir. Onlara sunulan her destek, sadece bireysel değil, toplumsal bir yatırımdır.
Son söz: Eğitim, şehirdeki okul binasından ibaret değildir. Bir tarlanın ortasında bile, bir çocuğun kalbinde filizlenebilir.
✒ Eğitim Koçu Betül Mülayim







