Köşe Yazıları

LGS YOLCULUĞU VE EBEVEYNLİK

Liselere Geçiş Sınavı ya da LGS, Türkiye’de Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 2017-2018 eğitim öğretim yılı ile uygulanmaya başlandı. LGS hazırlık süreci, öğrencinin ortaokul 5. Sınıftan itibaren okuldaki ders başarısına ek olarak okuduğu kitap alışkanlığının daha çok etkilediği belirtilmiştir.

Bu süreç içerisinde öğrencinin dershane, etüt merkezi ve aldığı özel dersler de okul ile beraber yürütülmektedir. Bu uzun maratonda öğrencinin okumaya başladığı günden itibaren kitap okuma alışkanlığının olması başarısına çok büyük etki ettiği artık kanıtlanmıştır. Çünkü  LGS soru sorma tekniği okumaya ve okuduğunu anlamaya dayalıdır.

Bu süreçte öğrenciler, ebeveynler ve  okulların ortak çabasıyla başarı şekillenir.

Okulda yaşadığım bir anımı size anlatmak isterim. Bir gün dersteyken öğrencim bana dedi ki:

Öğretmenim, bu haksızlık değil mi? Siz İngilizce’de iyisiniz. Diğer öğretmenlerim kendi branşlarında iyi. Fakat siz bizlerden bütün derslerden iyi olmamızı istiyorsunuz. Bize yazık değil mi? Nasıl hepsinden iyi olabiliriz.

Öğrencinin bu kaygılı halleri hem bir anne olarak hem de bir eğitmen olarak beni gerçekten çok üzmüştü.

Hiçbir sosyallik yapmasına izin vermiyoruz. Neden? Çünkü bu zor ve çok önemli bir maraton.  Öğrencilerime o zaman bizim de bir zamanlar öğrenci olduğumuzu, aynı yollardan  bizim de geçtiğimizi anlatmıştım. Öğrencilerimin ve aynı zamanda bu yıl bir LGS ANNESİ J olduğum için çocukların motivasyonlarının düşmemesi için daha planlı ve düzenli çalışma sonucunda iyi bir başarı elde edebileceklerini öğütlerim hep.

Meslek okullarının ve nitelikli okulların karşılaştırmasını yapalım. Eğer öğrenci başarıyı bu sınavda yakalamışsa nitelikli okullara gider ki bu da her ebeveynin evladı için istediği bir sonuç. Eğer nitelikli okula gidemezse okul başarısına göre kendi mahallesine yönlendiren okullara gider. Meslek okulları da artık belli bir başarı notu istiyor ama bu okullarda ne kadar iyi bir meslek eğitimi var ya da iyi bir iş imkanı bulmaya yönelik bir eğitim sağlanabiliyor mu? Bir ebeveyn ve eğitimci olarak gerçekten bu sorular bizim için beyni çok meşgul ediyor ve kaygılandıyor.

Eğer öğrencimiz çok düşük puan almışsa nitelikli okul, mahallesine uygun ders başarısına uygun bir okul ya da meslek okulllarından birine yerleşemezse maalesef öğrencimiz için boşta kalma durumu olabiliyor. Ya da uygun bir okul arayışına girilebiliyor.

Son dönemde sınırsız kaynaklar, denemeler, etüt merkezleri seçeneklerinin fazla olması biz ebeveynler için  çok stresli bir durum haline geldi. Hangi ebeveyn bu sınav sürecinde çocuğu ile karşı karşıya gelmiyor ki?

Biz ebeveynler çocuğumuz için en iyi liseye gitmesini isteriz . Çünkü iyi bir lise eğitimi iyi bir üniversite ve bu da iyi bir meslek edinmek demektir. Ancak bu maratonda çocuğumuzun ruh sağlığı da çok önemli. Çok fazla üstüne gitmeden, yol göstererek , okumanın önemini anlatarak çocuğumuz ile iyi bir iletişim kurmak gerekir.

Bu konuda fırsat eşitiliğinden de bahsetmek gerekir. Özel okullarda kaynak kullanımına izin verilirken devlet okullarında okula ve öğretmenlere kaynak kullanımına izin verilmemektedir. Kitap hiçbir zaman veliye külfet olmaz, olmamalıdır. Bir ebeveynin çocuğuna yapacağı en iyi yatırım eğitimdir. Kitaplardır. Kitap okumanın önemi tartışılamaz. Kaynak çeşitliliği ne kadar çok olursa öğrenci o kadar çok şey öğrenir.  Böyle bir sınav var. Bu bir gerçek ama kaynak kullanımı okulda yasak. En kısa sürede bu tezatlığın giderilmesini ümit ediyorum. Okullarımızda öğretmenlerimiz en güzel kaynaklarını özgürce seçmeli ve öğrencilerimizi en iyi seviyede yetiştirmelidir.

Son olarak bu LGS yolculuğunda tüm öğrencilerimize başarılar dilerim. Ebeveyn ve eğitimcilerimize gösterdikleri sabır ve yardımlar için teşekkür ederim.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu