Köşe Yazıları

“Kumanda Kimin Elinde? Dizilerin Aile Üzerindeki Sessiz Etkisi”

Ekran aileyi bir araya mı getiriyor, yoksa görünmez duvarlar mı örüyor? Türkiye’de günlük televizyon izleme süresi 4,5 saati aşarken, dizilerin uzun bölümleri ve kurgusal dünyası aile kurumunu yeniden şekillendiriyor.
Salonun ışıkları kısık. Televizyonda dramatik bir müzik eşliğinde dizi karakteri gözyaşlarına boğuluyor. Baba kumandayı sıkı sıkıya tutuyor, anne gözlerini ekrandan ayırmıyor, çocuk ise kahramanın sözlerini kendi hayatına uyarlamaya çalışıyor. O an evde herkes aynı şeye bakıyor ama aynı şeyi mi hissediyor? İşte asıl soru burada başlıyor: Televizyon dizileri aileyi birleştiriyor mu, yoksa sessizce birbirinden uzaklaştırıyor mu?
Ortak Payda mı, Sessiz Kopuş mu?
Geçmişte diziler aileyi bir araya getirirdi; sohbetleri tetikler, kuşakları buluştururdu. Bugünse tablo farklı. Dizilerin uzayan bölümleri ve birbirini tekrar eden senaryoları, aile bireylerini yan yana ama aslında ayrı dünyalarda tutuyor. Sohbetin yerini sessizlik, göz temasının yerini ekran aldı.
Veriler Ne Diyor?
Türkiye’de televizyon izleme süresi 2020’de günde 4 saat 33 dakika. Dünya ortalaması ise 2 saat 54 dakika.
Çocuklar (5-11 yaş) ekran başında 4 saat 21 dakika geçiriyor; neredeyse okul süresine eşit!
Genç yetişkinler (20-34 yaş) için günlük televizyon izleme süresi 3 saat 42 dakika.
Kadınlar erkeklerden 43 dakika daha fazla televizyon izliyor.
Ortalama dizi bölümü süresi 132 dakika. Yani bir dizi, sinemada iki film izlemek kadar uzun.
Ailelerin birlikte yaptığı aktivitelerde “televizyon izlemek” %59,4 ile birinci sırada.
Bu tablo, ekranın evlerin merkezine nasıl oturduğunu açıkça gösteriyor.
Dizilerin Katkısı
Elbette dizilerin toplumsal katkıları da var. Kadına şiddet, göç, ekonomik krizler, aile içi baskılar dizilerin işlediği konular arasında. Bu yönüyle ekran, sorunları gündeme taşıyor, farkındalık yaratıyor.
Tehlikeli Yanılsamalar
Öte yandan, dizilerdeki ihtişamlı yaşamlar, hızlı çözülen krizler ve abartılı aşk hikâyeleri gerçek hayatla çelişiyor. Gençler ilişkilerden beklentilerini bu kurgulara göre şekillendiriyor, ebeveynlerle çatışmalar baş gösteriyor. Yani ekrandaki dünya, çoğu zaman gerçekliği gölgeliyor.
Kumanda Kimde?
Kumanda görünürde babada ya da annede olabilir. Ama aslında çoğu zaman düğmelere basan biz değiliz; dizilerin senaryosu aile hayatımıza yön veriyor. Akşam sohbetlerini, hayalleri, hatta değerlerimizi şekillendiren, çoğu zaman ekran oluyor.
Son Söz
İstatistikler gösteriyor ki televizyon, aile kurumunun tam ortasında duruyor. Ama bu güç bizi ya birbirimize yakınlaştırıyor ya da sessizce uzaklaştırıyor.
Belki de yapılması gereken şey basit: Dizileri izlemek ama dizilere dönüşmemek. Onları keyifle takip etmek, üzerine konuşmak ama hayatın merkezine koymamak. Çünkü unutmayalım: En değerli hikâyeler dizilerde değil; sofrada, sohbetlerde, ailemizin gerçek hayatında yazılıyor.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu