Köşe Yazıları

İMRENİLEN BİZ OLALIM

Düzenli, planlı ve tecrübeli insanlara hep imrenmişimdir. Giyimleri, konuşmaları, davranışları, sözleri hep dikkatimi çekmiştir. Deneyimledikleri bir yaşam, gözlemledikleri bir olay karşısındaki metanetli tutumlarından hep ibretler almışımdır. Yaşı ilerlemiş, hayatın cenderesinden geçmiş, kitaplarla hemhal olmuş, kendine ait bir dünya görüşü oluşturmuş insanların arasında kendimi çok değerli hissetmişimdir.

Küçük yaşlardan itibaren benim en büyük avantajım, benden yaş olarak büyük, bilgi olarak donanımlı, vizyonu geniş insanların arasında bulunmuş olmamdır. Mahallemizin abilerinin yanında bulunmak, onların konuşmalarını dinlemek, oyunlarına katılmak benim için bir ayrıcalıklı. Hele de şehir dışında okuyan üniversiteli abiler varsa bizim için bu daha da ayrı bir anlam ifade ediyordu. Birde yurtdışında okuyan bir büyüğünüz, akrabanız veya abi diyebileceğiniz bir yakınınız varsa bu sizi uluslararası düzeyde bir duruşa ve iletişim kurmaya yöneltiyordu. Onun eğitim aldığı yerde öğrendiği formal ve informal bilgiler, yaşadığı coğrafyadaki gözlemleri ve aktarımları ayrıca bağlantı kurduğu insanlarla çevrelenmek ayrı bir hava katıyordu. Farklı dünyalardan haberdar olmak, farklı dillerden kelimeler ve kavramlar öğrenmek, sanatın ve müziğin evrensel mesajı ile temas etmek beni ve benim gibi gençleri uluslararası düzeyde bir yaklaşım ile karşı karşıya bırakıyordu.

Ayrıca o dönemde iletişimin sınırlı ölçülerde kurulduğu, dijital mecranın olmadığı bir süreçte gazete, dergi, radyo ve televizyon kanallarının kaynak olarak aktif bir biçimde kullanılması bizleri daha diri olmaya, interaktif davranmaya yöneltiyordu.

Ne kadar çok bilgili ve kültürlü insan tanır, iletişime geçer ve etkileşim sağlarsak o oranda değerli olduğumuzun bilincindeydik. Kırk yaşında mürekkep yalamış olarak tanımlanan yetişkin bir yazarı dinlerken kırk yıllık bir birikimi dinlemenin hazzını duyuyorduk. Binlerce kitabın, yüzlerce olayın analizi ile karşılaşmak elbette bizleri diğer akranlarımızdan farklı kılıyordu. Bir cümle kurmak, bir şiir yazmak, bir hikâye kurgusunu kaleme almak ve bunları tamamlayarak bir dergi veya gazetede neşrettirmek taşradaki bir genci entelektüel boyuta taşıyordu. Her hafta yayınlanan bir haber ve analiz gazetesini, aylık yayımlanan kültür ve sanat dergisini heyecanla bekleyerek bayiden temin etmenin güzelliği ancak yaşanarak elde ediliyordu. Şimdi bu duygu, her okuma eyleminde, her okuma üzerine yaptığımız sohbetlerde bugünkü gibi hafızamda canlılığını muhafaza ediyor. Şimdi, nerde o eski günler demeyi, bir nostalji olmanın ötesinde, “iyi ki okumuşuz, iyi ki gezmişiz, iyi ki tanımışız” cümleleri ile, yaşanmışlıkları bir onur nişanesi olarak gönlümde taşıyor, zihnimde ise canlı bir şekilde hatırlıyor olmanın haklı gururunu yaşıyorum.

Bütün bunları borçlu olduğum şeyi, geçmişte biriktirmiş olduklarım ifadesi ile açıklasam sanırım yanlış bir cümle kurmuş olmam. Evet çokça biriktirdim ve biriktirdiklerimi ise niteliklendirdim. Öğrendiklerim, okuduklarım, konuştuklarım, düşündüklerim, eylemlerim, sorgulamalarım, teslimiyetlerim beni hep yukarıya taşıdı. Halen biriktirmeye devam ediyorum. Belirli bir döneme hasredilemeyen sorumluklarımızın olduğuna inanıyorum. Bir birey olarak kendimi adadığım dünya görüşü ve inanç ekseni çerçevesinde yol yürürken elde ettiklerimle yola devam ediyorum. Nasıl düzenli, planlı ve tecrübeleri insanlara geçmişte özenerek, onların rol modelliğini kendime rehber edindiysem şimdi de bu yaklaşımı bir geleneğe dönüştürmek için çabalıyorum. Yetişkin bir birey olarak planlı, düzenli ve deneyimsel öğretilerle bir aktarım sunmaya çalışıyorum. Bunun bir döngü olarak, proje mantığı içerisinde, modern zamanlarda ortaya konulabilecek, bireyleri ve grupları geliştirici bir model olarak, sürdürülebilir bir uygulamaya dönüştürülmesinin faydalı olacağını düşünüyorum.

Öyleyse gelin hep birlikte yeni şeyler söylemek için bir şeyler yapalım. Bireysel ve kurumsal anlamda, anlamlı ve değerli içerikler üretelim. Şehrimize ve ülkemize hizmet etme yolunda önemli kazanımlar elde etme yolunda emek verenlerin deneyimlerinden faydalanalım. Gençlerin girişimci ve inovatif yaklaşımlarını bir fırsat bilelim.  Alışılagelmişin dışında, kadim bilgilerin ışığında, sanal alemin yeni mecralarında, sözün en güzelini, en etkileyici ses ve görsellerle bizler tasarlayalım ve aktaralım. Teknolojinin imkanları ile deneyimlenmiş öğretinin eminliğinde, güzel ahlakı tamamlamak için gönderilen bir elçinin rehberliğinde bizler rehber olalım. Hedefli, planlı ve programlı bireyler olarak özenilen biz olalım. Önder alalım. Lider olalım. Modern dünyada ve evrende iyiliğin yolu ve yolcusu biz olalım.

İmkân oldukça, iman oldukça, şartlar ne kadar zor olsa da sefer her zaman devam edecektir.

Selam ve dua ile.

İlgili Makaleler

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu