Köşe Yazıları

Güven, Evliliğin Sigortası Değil; Kalbin Sadakatidir

Güven, evliliğin en çok konuşulmayan ama en çok hissedilen temelidir.
Bir söz değildir o; bakışta, sessizlikte, davranışta saklı bir vaattir.
Kimi zaman bir omuzda huzur buldurur, kimi zaman da bir sessizlikte kalbi ürpertir.
Çünkü güven, sevginin nefesidir; bittiğinde ilişki hâlâ yürür ama artık “yaşamaz.”

Evlilikte güven, sadece “aldatmadım” demekle var olmaz.
Güven; yargılanmadan anlatabilmek, dinlenmeden anlaşıldığını hissedebilmektir.
Birinin yanında düşünmeden nefes alabilmektir.
Eşini her an sorgulamak değil, onunla aynı yöne bakarken gözlerini kapattığında bile düşmeyeceğine inanmaktır.

İlişkilerde güven çoğu zaman sessizce yıpranır.
Bir kırgınlık, bir ihmal, bir sözü tutulmayan beklenti…
Ve bir gün fark edilmeden içimizde küçük bir “acaba” büyür.
İşte o “acaba”, güvenin en sinsi düşmanıdır.
Çünkü güven bir kere çatladı mı, artık o ilişkiyi kelimeler değil, eylemler onarır.

Unutmayın; güven, birlikte geçirilen yılların değil, yaşanan samimiyetin sonucudur.
Sevgi bir duyguysa, güven bir karardır.
Her sabah yeniden inşa edilen, her davranışla ya güçlenen ya zayıflayan bir karardır bu.

Evlilikte güveni korumanın sırrı; dürüstlük kadar şeffaflıktadır.
Gizlemeden konuşabilmek, konuşmadan da anlayabilmekte…

Ve belki de en önemlisi; “ben haklıyım” demek yerine, “biz nasılız” diyebilmektedir.

Güven, iki kalbin birbirine söylediği en sessiz ama en güçlü “sözleşmedir.”
Kâğıda değil, yüreğe yazılır.
Ve her şey bittiğinde bile o yürekte izi kalır.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu