
Ekranın Ardındaki Tehlike: Telefon ve Sosyal Medya Bağımlılığı
Bugün sınıflara girdiğimizde, teneffüslerde çocukları gözlemlediğimizde ya da evde kendi çocuklarımızı izlediğimizde gördüğümüz manzara ortak: Ellerinde telefon, gözleri ekranda…
Sosyal medya ve telefonlar artık hayatımızın vazgeçilmez bir parçası. Ancak bu durum, özellikle öğrenciler için ciddi bir risk de taşıyor. Çünkü ekrana gömülen çocuk, hem akademik hem de sosyal anlamda büyük kayıplar yaşayabiliyor.
Dikkat Dağınıklığı ve Başarı Kaybı
Telefon başında geçirilen uzun saatler, çocukların ders çalışma düzenini bozuyor. Sürekli gelen bildirimler, dikkat sürelerini azaltıyor. Bir matematik sorusuna odaklanmak yerine, “acaba yeni bir mesaj geldi mi?” merakıyla telefonlarına sarılıyorlar. Bu da doğal olarak başarıda düşüşe sebep oluyor.
Sosyal Hayatın Daralması
Birçok çocuk, artık gerçek oyunlardan, arkadaş buluşmalarından uzaklaşıyor. Sanal dünyada “like” almak, gerçek bir gülümsemeyi paylaşmaktan daha önemli hale geliyor. Çocuklarımız, iletişim becerilerini geliştirecek ortamlar yerine ekran karşısında vakit geçiriyor.
Psikolojik Etkiler
Sosyal medya, özellikle ergenlik çağındaki öğrenciler için büyük bir kıyaslama alanı. Başkalarının hayatına bakıp kendisini yetersiz hissetmek, özgüven kaybına yol açıyor. Hatta yapılan araştırmalar, sosyal medyayı yoğun kullanan gençlerde depresyon ve kaygı bozukluklarının daha sık görüldüğünü ortaya koyuyor.
Velilere Öneriler
Sınır koyun ama yasaklamayın. Tamamen yasaklanan şey daha cazip hale gelir. Bunun yerine süre sınırlamaları getirin.
Model olun. Çocuk, gördüğünü taklit eder. Telefonu elinizden bırakarak siz de örnek olun.
Alternatif üretin. Çocuğunuza spor, sanat, kitap gibi farklı meşguliyetler sunun. Ekrandan uzak kalması için onu yalnız bırakmayın.
Öğrencilere Mesajım
Sevgili öğrenciler, telefonlar elbette hayatımızın bir parçası. Ama unutmayın ki, sosyal medya hayatın sadece görünen kısmıdır. Orada gördüklerinizin çoğu gerçek değil, “sunulan” bir gerçekliktir. Siz kendi hayatınızı yaşayın, ekranın sizi yönetmesine izin vermeyin.
Son Sözüm hepimize,
Telefon ve sosyal medya, doğru kullanıldığında faydalı bir araç olabilir. Ancak çocuklarımızın, ekranın esiri değil, efendisi olması gerekir. Bugün bilinçli adımlar atarsak, yarın daha özgüvenli, daha üretken, daha mutlu bir nesil yetiştirebiliriz.
Eğitim Koçu
Betül Mülayim







