Köşe Yazıları

Dijitalleşme, Okulların Yeni Gerçeği Öğretmenin Rolü Değişiyor ama Değeri Azalmıyor

Eğitim artık sadece sınıf duvarları arasında yaşanan bir süreç değil. Bilgiye erişim, öğrenme biçimleri ve öğretmen-öğrenci ilişkisi teknolojiyle birlikte yeniden tanımlanıyor. Dijital dönüşüm, hayatın her alanında olduğu gibi eğitimde de yepyeni bir dönemi başlattı.

Bugün sınıflarda sadece kalem ve defter değil, tabletler, çevrim içi içerikler ve yapay zekâ destekli uygulamalar var. Peki bu dönüşüm, çocuklarımızın öğrenme dünyasını nasıl etkiliyor?

⚙ Yapay Zeka Çağında Öğrenmenin Yeni Yüzü

Yapay zekâ, artık yalnızca bir teknoloji haberi değil; öğrencilerin günlük hayatının bir parçası.
Öğrenci performansını analiz eden, eksik kazanımları belirleyen, bireysel öğrenme planı çıkaran uygulamalar hızla yaygınlaşıyor.

Bir öğrenci matematikte zorlanıyorsa sistem bunu tespit ediyor ve kişiselleştirilmiş etkinlikler sunabiliyor.
Bu, hem öğretmene hem öğrenciye zaman kazandırıyor; hem de eğitimde “tek tip” anlayışın yerini “öğrenciye özel öğrenme” modeline bırakıyor.

Ancak dijitalleşme sadece fırsatlar sunmuyor, aynı zamanda yeni sorumluluklar da getiriyor.

Bilgiye erişim kolaylaştıkça, doğru bilgiye ulaşma becerisi ve dijital etik anlayışı da hayati hale geliyor.
Çocuklara teknolojiyi sadece “kullanmayı” değil, “sorumlu kullanmayı” öğretmek artık eğitimin temel hedeflerinden biri olmalı.

🧭 Öğretmenin Rolü Değişiyor ama Değeri Azalmıyor

Bir dönem “teknoloji öğretmenlerin yerini alacak” deniyordu; oysa tam tersi gerçekleşti.
Yapay zekâ, öğretmeni değil; öğretmenin iş yükünü azaltıyor.

Artık öğretmen, sadece bilgiyi aktaran değil, öğrenmeyi yönlendiren bir rehber, bir yol gösterici haline geldi.

Sınıfta empati kuran, öğrenciyi tanıyan, onun motivasyonunu ve duygusal ihtiyacını fark eden bir öğretmenin yerini hiçbir teknoloji dolduramaz.

Bu nedenle dijital çağda öğretmenin değeri azalmıyor; aksine insan dokunuşu daha da kıymet kazanıyor.

Teknolojinin gücüyle öğretmenin rehberliği birleştiğinde, eğitim gerçek anlamına kavuşuyor.

🧒 Çocuklar Teknolojiyle Büyüyor, Biz Onlara Yolu Göstermeliyiz

Bugünün çocukları, “dijital yerliler” olarak tanımlanıyor. Onlar için internet, ekran ve yapay zekâ doğduklarından beri hayatın doğal bir parçası.
Fakat bu durum, her zaman bilinçli kullanım anlamına gelmiyor.
Ekran bağımlılığı, dikkat dağınıklığı, sosyal izolasyon gibi sorunlar giderek artıyor.

Burada hem okulun hem ailenin rolü büyük.
Veliler çocuklarını sadece ekran süresiyle değil, içerik kalitesiyle de takip etmeli.
Okullar ise dijital okuryazarlık derslerini daha erken yaşlara indirmeli.
Çocuklara “bilgiyi arama”, “kaynağı sorgulama” ve “eleştirel düşünme” becerileri kazandırılmalı.

Çünkü geleceğin başarılı bireyleri, bilgiye en hızlı ulaşanlar değil; doğru bilgiyi seçip anlamlandırabilenler olacak.

🧠 Eğitim Koçluğu ve Dijital Çağa Uyum

Eğitim koçluğu da bu dönüşümden payını alıyor.

Koçluk sürecinde öğrencinin dijital araçlarla ilişkisini, öğrenme alışkanlıklarını ve dikkat yönetimini analiz etmek artık çok önemli.

Bir öğrenci saatlerce ekran karşısında vakit geçiriyorsa, koçun görevi onu yasaklamak değil; denge kurmasına yardımcı olmaktır.

Yapay zekâ araçları, öğrencinin öğrenme stilini anlamada koçlara büyük avantaj sağlıyor.
Ancak unutmamak gerekir ki, hiçbir algoritma insanın sezgisel rehberliğinin yerini tutamaz.
Koçlukta esas olan, öğrencinin iç motivasyonunu bulmasına yardımcı olmaktır bunu da sadece insan insana iletişim sağlayabilir.

Teknoloji Araçtır, Amaç Değil

Dijitalleşme, eğitimde kaçınılmaz bir gerçek. Ancak teknoloji bir amaç değil, doğru kullanıldığında büyük bir araçtır.
Önemli olan, çocukların yalnızca bilgiye erişmesini değil, bilgiyi anlamlı şekilde kullanabilmesini sağlamaktır.
Yapay zekâ çağında en değerli beceri, “insan kalabilme” becerisidir.

Eğitimde dijital dönüşümün rotası; aklı teknolojiye, kalbi insana dönük bir sistem olmalıdır.
Çünkü geleceği inşa edenler makineler değil, o makineleri bilinçle kullanan insanlar olacaktır.

✒ Betül Mülayim – Eğitim Koçu
“Teknoloji öğrenmeyi kolaylaştırabilir, ama insanın kalbine dokunan öğretmenler geleceği inşa eder.”

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu