Köşe Yazıları

Bütün Renkler Güzeldir. Ama Bazı Renkler Daha Güzeldir

Renkler hayatımızı renklendirir. Yaşantımıza güzellikler katar. Her rengin insan hayatına kattığı farklı güzellikler vardır. Kimimiz bu güzellikleri fark ederek tüm ilişiklerimize yansıtır ve istifade ederiz. Kimimiz ise farkına varmadan öylesine yaşar geçeriz. 

Küçük yaşlardan itibaren arkadaşlar arasında hep konuşulurdu. Senin rengin ne, sen hangi rengi seviyorsun diye sorulurdu. Herkes kendi dünyasında her bir renge ayrı ayrı anlamlar yükleyerek bir sevgi bağı kurmaya çalışırdı. Bu konuşmalar kıyafet seçimlerimize kadar yansırdı. Giyimlerimizi sevdiğimiz renklere göre seçerek bir kombin oluşturmaya çalışırdık. Renk uyumunda sevdiğimizi renkleri ön plana çıkartır, birbirimize kendi çapımızda hava atardık.

Yaşamın renklerinin bizi zengin kılmasının, hayatımıza güzellikler katmasının en önemli göstergesi birbirimize karşı duyduğumuz saygı ve sevgidir. Saygının ve sevginin olmadığı yerin rengarenk olmasının hiçbir anlamı yoktur. Renkler uyumlu olmaz ise bu ortamı gerer ve sıkıcı yapar. Ama renk uyumu insana huzur verir ve pozitif enerji yayar. Bunu sağlamakta yine bizim elimizdedir. Renk tercihimize göre oluşturulacak kombin bizi güzel veya çirkin kılarken, bizimle iletişimini sürdürecek olan kişileri de yine negatif veya pozitif olarak etkiler.

Renk konusundaki tercihimiz etrafımızdaki canlılarla olan iletişimimizi de şekillendirir. Bitkilerin dünyası renk konusundaki tercihimizi ve yüklediğimiz anlamı daha net olarak ortaya çıkarır. Mesela gül önemli bir bitkidir. Çiçek olarak gülü sevmeyenimiz çok azdır. Ama güle olan sevgimizin mesafesini bana göre onun rengi belirlemektedir. Beyaz, kırmızı, sarı, pembe, turuncu renkler daha ön planda olup her renk kendine has anlam taşır. Ayrı ayrı duygular yansıtır. 

Gül özelinden renk seçiminiz nedir diye sorulacak olsa, doğal olarak direkt bulunmasa da nadir bir renk olarak mavi diyebilirim. Mavi güller, tabiatta bulunan en özel renklerden biridir. Aynı zamanda doğada rastlanan çok az sayıdaki mavi çiçekten biridir. Mavi güller, az bulunurluğu ve benzersizliği sebebiyle aranılan ve tercih edilen çiçekler arasında yer almaya başlamıştır.

Mavi gül dostluğu, kardeşliği ve fedakârlığı yansıtır. Mavi gül mutluluğun simgesidir. Dolayısıyla mavi, benim kişilik özelliği mi daha iyi yansıtır. Hep iyimser olmam ve hayata pozitif bakışımla bu renk benim favori rengimdir.

Ana renkler olarak sıralanan diğer renkler üzerinden hareketle yazımı devam ettirmek isterdim ama tercihimin mavi olması beni bir anlamda tarafgir yapıyor. Ama yine de birkaç renk üzerinden bir değerlendirme yapmak isterim.

Toplumsal hayatımızda, cemiyet yaşantımızda, siyasi arenadaki mücadelemizde de renkler üzerinden bir takım simgesel propaganda çalışmaları yürütülse de, renkleri kendilerine simge olarak kullanan kişi ve kurumların bu renklerin anlamlarını çok da fazla yansıtamadıklarına her geçen gün daha fazla şahit oluyoruz. Renk tercihimiz önemli olmakla birlikte kullandığımız rengin bizi ne kadar temsil ettiği daha önemlidir. 

Seçtiğimiz renklere yüklediğimiz anlamları kişisel ve sosyal hayatımızda doğru bir şekilde yansıtabiliyor muyuz? Bu renkleri gururla yakamızda taşıyabiliyor muyuz? Yoksa renkleri kötü eylemlerimiz için bir kalkan mı yapıyoruz. Renklerin güzelliğini sinsi planlarımız için bir örtü olarak mı kullanıyoruz. Renklerin rengini mi kirletiyoruz.

Beyazı beğenmek ve seçmek, beyaz giyinmek bizleri temiz ve pak yapmaz. Saflığımızı beyazla simgelesek te eylemlerimiz örtüşmezse beyazla, sadece kendimizi kandırmış oluruz. Beyazı tercih eden ve beyaz rengi seven birey/grup ve toplulukların daha çok dikkat etmeleri gerekir. Hafif bir toz, minik bir kir, küçücük bir damla bütün beyazı siyaha çevirebilir. Beyaz aynı zamanda insanın içinin de göstergesidir. İçi kirli olanı çabuk deşifre eder beyaz renk.

Birde gücün peşinde olanlar vardır. Onlarda nedense hep kırımızı rengi seçerler. En sevdikleri renk kırmızıdır. Canlı, hırslı, özgüvenini yüksek bir profil çizerek etraflarına iştahlı bir görüntü verirler. Onların bu enerjik duruşlarına aldanan insanlar rengin temsilcilerinde bir hikmet arayarak etraflarında pervane olurlar. Ama kırmızı, ateşe daha yakındır. Korunmasını bilmeyenleri kendisine esir eder ve yakar. Güç zehirler ve yok eder. Onu kontrol edecek olan şey ise tevazudur. Özgüvenin özveriye dönüşerek insan odaklı bakış açısına dönüşmesidir.

Gelgelelim mavi renge. Yazımın başında ifade ettiğim gibi mavi renk benim karakterimi en iyi yansıtan renktir. Benim yaşamım için coşku oluşturan bir renk olmakla birlikte insanlarla olan iletişimimde de güven ve iyimserliği teşvik etmektedir. Sosyal olmayı, iletişim kurmayı, kendisi ile barışık olmayı sevenlerin ilk tercih ettikleri rengin mavi olması benim bu renkle olan bağımı dahada geliştirdi ve güçlendirdi. Emeğe, alın terine, mücadeleye, fedakarlığa olan inancımı bu rengin çağrışımları daha da artırdı.

Kültür, sanat ve edebiyatta mavi rengin etkisi ile birlikte çiçeklerin cezbedici tasvirleri, icracılar tarafından eserlerine yansıtılmıştır. Benzersiz olmayı ve bireysel duyguları ifade etmek için farklı mecralarda kullanılmıştır. Bende ne zaman içim sıkılsa hep başımı kaldırıp gökyüzüne bakarak kendimi denizin mavi sularında hissetmeye çalışırım. Benim için özgürlüğü simgeleyen mavi renk, her zaman gökyüzü ve denizin rengi, sadakat, bilgelik ve güvenin göstergesi olmuştur.

Mavi rengin, zihne, ruha, kalbe ve bedene iyi geldiğini ayrıca vücut metabolizmasını yavaşlatarak kişiyi sakinleştirdiğini bu konu üzerinde çalışan uzmanlar defalarca dile getirmişlerdir. Sonuçta mavi renk, pozitif enerji veren, sükûnet sağlayan, insana içsel bir huzur veren bir renk olarak, renk aleminde yerini almıştır.

Bütün renkler benim için kıymetlidir. Renkleri çok severim. Renk cümbüşünden de hoşlanırım. Uyumlu bir renk dünyası zihnime, kalbime, ruhuma hep iyi gelir. Bütün renkler güzeldir ama mavi benim için daha güzeldir. Dünyanız her zaman renkli olsun.

Selam ve dua ile.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu