
Öğretmenler Günü: Bir Çocuğun Kalbine Dokunmanın Sessiz Mucizesi
Sınıf kapılarının her sabah aynı saatte açıldığı ve içeriden aynı coşku dolu seslerin yükseldiği o düzenli dünyada, aslında çok az insanın fark ettiği büyük bir mucize yaşanır. Bu mucizenin adı “öğretmen”di
Bugün, Öğretmenler Günü’nde, yalnızca bir mesleği değil; bir insanın başka bir insanın kaderine dokunabilme gücünü kutluyoruz. Bir çocuğun zihninde parlayan o ilk ışığın sahibi olan, yüreğinde yeşeren özgüvenin tohumunu diken, korkularını azaltan, hayallerini büyüten kişileri…
Öğretmenlik yalnızca bir meslek değildir; bir insanın, başka bir insanın kalbine yerleşme biçimidir. Çünkü öğretmen, çoğu zaman fark edilmeyen bir kahramandır. Bir çocuğun başını okşarken geleceğini düzeltir, bir cümlesiyle yarınına yön verir. “Yapabilirsin” derken aslında bir hayatın yönünü değiştirir.
Ben de bugün, kendi hayatıma iz bırakmış öğretmenimi anmadan geçemem.
İlkokul öğretmenim, sevgili Mine Karaca…
Bana sadece harfleri değil, kendime inanmayı öğreten, küçük bir çocuğun gözlerinin içine bakarak “Sen yaparsın Betül, ben sana inanıyorum” diyen ilk insan oldunuz. Belki o cümleniz o zaman sıradandı ama bende bir ömür kaldı. Bugün bir çocukla konuşurken sesimdeki şefkatin, sabrın ve güvenin payı sizindir. İyi ki yoluma çıktınız, iyi ki öğretmenim oldunuz. Bu günün anlamı, sizin gibi öğretmenlerle çoğalıyor.
Her çocuk hayatında bir kez bile olsa onu anlayan, ona inanan, onu gerçekten gören bir öğretmenle karşılaşır. Bazıları bu şansı erken yaşta bulur, bazıları biraz gecikir. Ama o karşılaşma gerçekleştiğinde, dünya değişir. Bir kapı açılır, bir anlam doğar, bir yol belirir. İşte öğretmenlik böylesine sessiz, böylesine derin ve böylesine kalıcıdır.
Sınıflar, sadece sıralar ve tahtalardan ibaret değildir. Orası bazen bir sığınak, bazen bir umut, bazen de bir çocuğun dünyaya tutunduğu tek yerdir. Öğretmen, bunu bilir. Bu yüzden sınıfa yalnızca ders anlatmak için girmez; hayat taşır, güven taşır, merhamet taşır, sabır taşır.
Bugün, o büyük yürekli insanların günü.
Bugün, öğrencisinin derdini kendi derdi gibi hissedenlerin günü.
Bugün, bir çocuğun elinden tutup onu hayata hazırlayanların günü.
Bugün, geleceği sınıf sınıf, çocuk çocuk, emek emek işleyenlerin günü.
Her şeyin hızla değiştiği, çocukların duygu dünyasının hassaslaştığı bu çağda, öğretmenlik daha da kutsal bir hâl aldı. Çünkü artık öğretmenler sadece bilgi aktarmıyor; çocuklara nefes almayı, iletişimi, adaleti, şefkati, sabrı ve insan olmayı öğretiyor.
Toplumun gerçek mimarı öğretmenlerdir. Bir ülkenin geleceği, öğretmeninin masasının üzerinde şekillenir. Tahtaya yazılan her kelime bir çocuğun yarınını belirler. Bu yüzden bir öğretmenin dokunduğu her hayat, aslında bir ülkeye nefes olur.
Bugün tüm öğretmenlere gönülden teşekkür ediyorum…
Gözlerinin içiyle gülerek öğrencisinin korkusunu azaltanlara…
Bir çocuğun geleceğini sahiplenenlere…
Her sabah yorulmadan, yılmadan yeniden başlayanlara…
Ve bazen sadece bir kişiye bile öğretmenin ne demek olduğunu hatırlatanlara…
Tüm öğretmenlerin Öğretmenler Günü kutlu olsun.
İyi ki varsınız.
İyi ki ışığınızla geleceğimizi aydınlatıyorsunuz.
Eğitim Koçu
Betül Mülayim Taşkıran







