
Tebeşir Tozu Değil, Bahar Çiçeklerinin Tozları
Öğretmenler Günü yaklaşıyor… Ama öğretmenleri bir günle sınırlamak mümkün mü?
Hayatımızın tüm renklerini, daha ilk günden itibaren sadece zekâlarıyla değil, yüreklerinin bin bir rengiyle boyayan öğretmenlerimiz var. Ve bu renk cümbüşü, öğrencilerinin tek bir tebessümünde kendini gösterir.
Tıpkı bir pasta ustası gibidir öğretmen; emek, umut, heyecan ve en önemlisi aşk katarak hazırlanmış bir pastanın tek ustasıdır. İlkokul öğretmeni denildiğinde aklıma ilk düşen, sabrın, emeğin ve asaletin simgesi olan Cemre gelir. Tebeşir tozlarıyla boğuşuyor gibi görünseler de, aslında bizim için baharın ve umudun çiçek tozlarını serpiştirirler.
Her tebeşir hareketi, bir çocuğun yüreğinde umut tohumları ekmek gibidir.
Benim öğretmenim bilgisayar başında eğitim verenlerden değildi. Akan bir okulun damını onarır, sınıfın eksiklerini tamamlardı. İmkânsızlıklar içinde var olma mücadelesi verir, yokluklar içinde yaratıcı yollar bulurdu.
Yüreğini sonuna kadar açmıştı bize; biz, körpecik yüreklerimizle kendimizi ona emanet etmiştik. Bir mum misali eriyip giderken bile korkmaz, anlatır, öğretirdi. Bazen bir anne, bazen bir baba, bazen arkadaş, bazen sırdaştı.
Her harfi, yuvasına yem taşıyan bir kuşun umutla atan kalp atışı gibiydi. Telaşımız, telaşı olurdu; ne zaman umut dolu gözlerle baksak, gözleri buğulanırdı. “Yavrum” derdi… İşte o zaman yeşermeye hasret yüreklerimizi, adeta ipekten elleri varmışçasına okşardı.
Öğretmenimin her sözü, her bakışı, çocuklarımızın özgüvenini ve hayata bağlılıklarını inşa ederdi.
Benim öğretmenim bir şair değil, bir bestekâr idi; ilham kaynağı biz çocukların sesleriydi. Öyle eserler yaratırdı ki, senfoniler yanında eksik kalırdı.
Anadolu kokardı; nasırlı elleriyle kalem tutar, hedeflerimize koşmamız için bacaklarımıza güç verir, hayatın zorluklarını, kendi mücadelesini bize belli etmeden aktarırdı. Zaman zaman Emrah olur, Yunus olur, Karacaoğlan olurdu; her türlü sesi, her duyguyu bize taşırdı.
Ve öğretmenim aynı zamanda bir ressamdı; yüreğinin ve beyninin renkleriyle hayatımızı boyayan, her çizgide bizi daha güçlü kılan bir ressam…
Öğretmenler, tebeşir tozunu değil, bahar çiçeklerinin tozlarını serpmiş olanlardır. Her bir gülüşümüzde, her bir başarıda onların izini görürüz. Emekleri, sabırları ve sevgileriyle bizlere yalnızca bilgi değil, yaşamın kendisini öğretirler. Onlar, geleceğe umut taşıyan ellerdir.
Tebeşir tozunu değil, bahar çiçeklerinin tozlarını öğrencilerine serpmiş tüm öğretmenlerin, bir gün değil, bir ömür boyu Öğretmenler Günü kutlu olsun.
Onlara teşekkür etmek, sadece bir günü değil, her günü hak ediyor. Çünkü bir öğretmen, hayat boyu iz bırakan bir sanatçıdır, bir umut mimarıdır ve bir çocuğun dünyasını renklendiren en değerli varlıktır.







